Pandemi Döneminde Mucizevi Hayata Dönüş Hikayesi
Şu olayı dikkatle okuyun lütfen…
25 Mart 2020 Çarşamba akşam üzeri hastaneden çıkmak üzereyken ambulans ile bir kalp krizi hastası (Mehmet Türk, 56 yaş) getirildi. Hastanın yolda kalbi durmuştu. Biz acilde kalp masajı uyguladık, defalarca şok verdik ancak hiç cevabı olmadı.
Durum böyle olunca anjiyoya alma konusunda da kısa süreli bir kararsızlık yaşadık. Acaba hastayı boşuna mı işleme alacaktık? Masaja devam ederek anjiyoya aldık. Sağ damarı %100 tıkalı idi. Görüntü alırken kalp masajına çok kısa ara veriyorduk ve damar içinde kan akımı oldukça yavaştı. Görüntüyü alır almaz tekrar kalp masajına devam ediyorduk.
Hastamızın sağ damarına 2 adet stent taktık, damar açıldı. Ardından ritmi halen düzelmediği için son bir kez daha şok verelim dedik.
Elektroşok sonrası ritmi düzeldi ancak nabzı yavaştı (30-40/dk). Bunun üzerine geçici kalp pili taktık. Ümitsiz bir şekilde yoğun bakıma aldık. İlaç tedavisini ayarladık ve hastaya soğutma tedavisi uyguladık.
Hasta hızla düzeldi ve bilinci açıldı. Sabaha doğru solunum cihazından ayrıldı. 2 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra servise aldık. Kalbinin çalışma gücü iyi durumdaydı. Hastamızı 30 Mart Pazartesi günü taburcu ettik.
Son ana kadar…
Bu mucizevi hayata dönüş öyküsünü anlatan, Ankara Güven Hastanesi Kardiyoloji Servisi’nden Prof. Dr. Hüseyin Bozbaş. Bozbaş’ın bu olay üzerinden dikkat çektiği asıl mevzuysa bakın ne:
- Ankara’nın Çubuk İlçesi’nden gelen hastanın kalbi yolda durmuştu. Bu durumun nedeni, Türk çiftinin hastaneye ancak son aşamada gelmesiydi. Yani şikayetler dayanılmaz hâle geldikten sonra…
- Hastamızın eşi Medine Hanım bize dedi ki: “Göğüs ağrısı dün akşamdan bu yana vardı, ancak sağlık çalışanları çok yoğun, hastaneler çok meşgul, biz bu durumda gidip onların işini daha zorlaştırmayalım dedik.”
- İşte ülke olarak yaşadığımız bu zorlu süreçte bu düşüncede olan ve mağduriyet yaşayan hastalarımız da var. Örnek bir davranış ve çok ince bir düşünce ama sonucu maalesef ölüm olabilirdi.
- Hem hastaneleri meşgul etmemek, hem de hastalığın yayılımına katkıda bulunmamak adına acil olmayan hastaların bugünlerde evde kalmaları tabii ki çok önemli. Ancak gerçekten aciliyeti olan hastalarımızın da mağduriyet yaşamalarını istemiyoruz.
Kimi bu örnekteki gibi sağlık çalışanlarının yükünü artırmamak için, kimi de hastaneye giderse enfekte olabileceği endişesiyle uzak duruyor sağlık kurumlarından. Ancak başta kalp krizi vakaları olmak üzere, ciddi sıkıntı yaşayanların tereddüt etmemesi gerekiyor.
Kritik durumlarda hastaneye gitmemek, verdiğiniz son yanlış karar olabilir.